Online Destek: On
Online danışmanlık
E-Mail Giriniz:  
Şifreniz         
  • Anasayfa
  • Haberler
  • Makale
  • Forum
  • Dosyalar
  • Yazarlar
  • İlanlar
  • Pano Yazıları
  • İletişim
  • Psikolojik Danışmanın Önlük Giymesi Uygun Olur mu?
    Evet giymesi gerekir % 19
    Hayrı giymemesi gerekir % 74
    Fikrim Yok % 7
    En Son Eklenen Fotoğraflar
    Tamamı >>
  • En Son Eklenen Videolar
    Tamamı >>
  • Boşanma Çocukları Nasıl Etkiliyor?
    Çiftler çocuk yaparken ne kadar çok düşünüp karar veriyorlarsa, boşanırken de öyle ince eleyip sık dokumalılar. Çünkü, boşanma çocukları derinden yaralıyor....
    Kategori: Aile Danışmanlığı | Tarih: 2011-01-30 | Okunma: 3522 | Ekleyen: Serdal GÜR


  • Çiftler çocuk yaparken ne kadar çok düşünüp karar veriyorlarsa, boşanırken de öyle ince eleyip sık dokumalılar. Çünkü, boşanma çocukları derinden yaralıyor.


    Her gün adliyelerde yüzlerce boşanma olayı gerçekleşiyor, insanların evlenmesi kadar doğal karşılanan boşanmanın, hem toplumsal hem psikolojik birçok sonucu olduğunu akıllardan çıkartmamak lazım.
    Özellikle çocuklu ailelerde yaşanan boşanma olayı, çok daha derin etkiler bırakıyor. Ergenlik yaşına gelmiş ya da henüz ergen olma çağındaki genç ve çocuklar, anne babaları arasında yaşanan ayrılığın sonuçlarını bütün hayatları boyunca üzerlerinde taşıyorlar. Mutlu bir aile ortamında yetişmeyen çocuk ya da genç, daha sorumsuz ve saldırgan olabiliyor. Uzmanlar, anne-babaları bu konuda çok dikkatli olmaya çağırıyorlar. özellikle evli çiftlerin, çocuk yapmadan önce çok iyi düşünüp öncelikle evliliklerinin tam rayında gidip gitmediğine, anne-baba olmanın sorumluluğunu taşıyıp taşıyamayacaklarına bakmaları gerekiyor.


    Tedbir Almak Mümkün


    Bütün bu tedbirlere ve dikkate rağmen boşanma gerçekleşmişse, bu sefer de anne-babalara düşen sorumluluklar bulunuyor. Boşanma olayının çocuğa doğru anlatılması, boşanma sonrasındaki ilişkiler ve tavırlar yine anne-babaların sorumlulukları altında. Bu konuda uzmanların uyarılarına dikkat edilirse, boşanmanın etkilerini en aza indirmek de mümkün oluyor. Boşanmaların çocuklar üzerindeki etkileri ve boşanma sonrası yapılması gerekenler konusunda bilgi veren Psikolog Orhan Gümüşel, şunları söylüyor;


    'Geniş bir etki alanı var'
    "Boşanma, basit anlamda evlilik sözleşmesinin sona ermesidir. Ancak ruhsal açıdan değerlendirildiğinde; aile birliğinin bozulmasına, ailenin bölünmesine ya da bütünüyle dağılmasına yol açan ve bütün aile üyelerini, hatta yakın çevredeki kişileri dahi sarsabilen karmaşık bir olgudur.


    Üzerinde durulması gereken önemli noktalardan en önde geleni, boşanmanın kesinlikle anlık bir durum olmadığı, belli bir süre¬cin son noktası olduğudur.


    'Suçluluk duygusu olur'


    Günümüz sosyo-ekonomik ve kültürel şartlarında, doğal olarak insan ilişkilerinde yeniden bir yapılanma gerçekleşmektedir. Böyle bir durumda davranışlarımız, beklentilerimiz, ilgilerimiz ve tutumlarımız değişmekte ve bu denge arayışı hem iç dünyamızda hem de sosyal ilişkilerimizde denge bozulmalarına neden olmaktadır.
    işte bu değişen ve değişken olan süreç içerisinde, aile kurumu da etikilenmekte ve eşler arasındaki uyum bozulabilmektedir. Bu ortamda bütün aile üyelerinin yıpranmasıyla birlikte, şüphesiz ki en çok örselenen taraf çocuklardır.


    Boşanma süreci içinde yaşanan gerginlikler ve çatışmalar, çocuğun içe kapanmasına, anne-babası tarafından sevilmediğini düşünmesine, gerginliklerin sorumlusu olarak kendisini görmesine neden olur. Bu sürecin son noktası olan boşanma ise çocuğun bu düşüncelerinde haklı olduğunun göstergesi olarak ortaya çıkar ve yoğun suçluluk duygusuna yol açar."


    Anne-Babalar, Davranışlarınıza Dikkat!


    İster saldırganlık ya da hırçınlık, ister alt ıslatma ve dışkı kaçırma, ister uyku ve yeme problemleri, ister dikkat problemleri ve okul başarısızlığı şeklinde olsun boşanma; çocukta birtakım uyum ve davranış bozukluklarına neden olmakta ve çocuğun gelişimini olumsuz yönde etkilemektedir. Bu olumsuz etkilerin en aza indirilmesi ancak anne ve babanın olumsuz tutumlardan kaçınmalarıyla mümkündür. Asıl boşanmadan sonra, anne-babalara sorumluluk düşmektedir. Bu dönemde, çocuk yalnız kalmamalıdır.


    Çocuğa boşanma olayı nasıl anlatılmalı?


    ● Çocuğa boşanmanın ne demek olduğu; basit ve yalın bir dille, hiçbir eleştiriye girmeden anlatılmalı ve çaba göstermenize rağmen anlaşmazlıkların giderilemediği fikri aşılanmalı.
    ● Boşanmanın onu bir süre mutsuz edeceğini bildiğiniz, ancak bu durumdan onun herhangi bir suçu ve sorumluluğu olmadığı fikri belirtilmeli.
    ● Çocuk sürekli olarak eşle yaşanılan problemlerin dışında tutulmalı, onu kazanmalı ve asla sevme yarışına girilmemeli.
    ● Kesinlikle çocuğu yan tutmaya zorlamamalı, çocuğun da bu durumu kullanmasına izin verilmemeli.
    ● Ayrılınan eşten öç almak amaçlı olarak çocuğu ondan yoksun bırakmamalı. Unutulmamalı ki, bu durumda asıl cezalandırılan çocuk olacaktır.
    ● Çocuk anne ve baba arasında gidip gelmemeli, asıl bir evi olduğunu bilmeli ve benimsemeli. Çünkü çocukta sarsılan güven duygusu, anne-babayı düzenli ve sürekli görmesiyle yeniden yapılandırılabilir.
    ● Çocuğun bazı olumsuz özellikleri, ayrılman eşle özdeşleştirilmemeli.
    ● Asıl olan; altyapısı güçlü, gelişmeye açık, doğru iletişim biçimlerinin var olduğu evlilikler yapabilmek. Boşanma kaçınılmaz olduğunda ise, bunun sadece eşler arasında olduğunu ve çocuktan da boşanmak olmadığını akıldan çıkartmadan, seviyeli ve çocuğu en az zedeleyecek biçimde yapmaktır


    Etkileri yaşa göre değişiyor


    Boşanma, çocukların tümünü olumsuz etkiliyor. Fakat, yaşa ve çocuğun bulunduğu ortama göre ortaya çıkan sonuçlar çok farklı olabiliyor...
    Boşanma kaçınılmaz olduğunda, çocuk üzerinde etkileri derin oluyor. Bu anda, çeşitli tepkiler almak mümkün görünüyor.
    Boşanmanın etkilerinin hangi yaşta nasıl olduğunun bilinmesi, anne-babaların işlerini de kolaylaştıracak. Psikolog Orhan Gümüşe!, farklılıkları şöyle anlatıyor:


    Bebeklik Çağı


    Çocuk 0-3 yaşta ise; anne-baba ve çocuk arasındaki duygusal ilişkiler azalıyor. Çocuğun duygusal beslenmeyi sağlayamaması, büyüme ve gelişimini geciktirebilir. Bunun yanı sıra uyku ve yeme problemleri ve ayakta durmak, oturmak gibi motor yetenekler ve kekelemelik ve kelimeleri yutma gibi bazı dil gelişimi problemleri görülebilir.


    Okul Öncesi


    Bu dönemde içe kapanık ya da tam tersi fazla atılgan olma, her iki durumda da sosyal ilişkilenmede güçlükler yaşama görülebilir. Oluşan özgüven kaybı, karakteristik bir şekilde kişilik yapısında yer alabilir. Bütün bunlara ek olarak, zihin gelişimi gecikebilir ve bloke olabilir. Dikkati toplamada yaşanan güçlükler, çocuğun verimli öğrenmesini ve akıl yürütmesini zorlaştırır ve son derece olumsuz etkiler.


    Okul Yılları


    Okul çağında ise, ön planda görünen okul başarısızlığı ve uyum bozukluğudur. Çocukta ilgi ve dikkat problemleri olur. Uyku ve yeme problemleri devam edebilir. Toplumla ilişkisi zayıflayan çocuk kendisini ifade etmekte zorlanacağı için, sosyal ilişki güçlükleri yaşayacaktır.


    Ergenlik Dönemi


    Ergenlikle beraber, yukarıda sayılan birçok olumsuz etkinin yanı sıra hayata eleştirisel yaklaşan, olumlu düşünemeyen, hedef koyma ve strateji oluşturmada yetersiz, kişiler arası ilişkilerde sorunlar yaşayan, dürtülerini kontrol edemeyen, sınırlarını kestiremeyen, savunma mekanizmalarını sık ve yanlış kullanan, suç işlemeye eğilimli bir kişilik yapısının ortaya çıkması, oldukça yüksek bir ihtimaldir.


    Copyright © Turkpdr.com | 2010 | Bu sitede yer alan içerikler kaynak gösterilmeksizin kopyalanamaz ve yayınlanamaz    |   Bizimle Çalışmak ister misiniz?