Online Destek: On
Online danışmanlık
E-Mail Giriniz:  
Şifreniz         
  • Anasayfa
  • Haberler
  • Makale
  • Forum
  • Dosyalar
  • Yazarlar
  • İlanlar
  • Pano Yazıları
  • İletişim
  • Psikolojik Danışmanın Önlük Giymesi Uygun Olur mu?
    Evet giymesi gerekir % 19
    Hayrı giymemesi gerekir % 74
    Fikrim Yok % 7
    En Son Eklenen Fotoğraflar
    Tamamı >>
  • En Son Eklenen Videolar
    Tamamı >>
  • Şuanda buradasınız: Turkpdr » Makale » Ailede Etkileşim
  • Ailede Etkileşim
    Aile, bireyin ve toplumun fonksiyonlarında en temel öğedir. Aile, bireyin yaşamında çok önemli bir yer tutan beslenme, bakım, sevgi ihtiyacı, duygusal gelişim, psikolojik gelişim, eğitim, kültürel değerleri kazanma, sağ...
    Kategori: Yetişkinlik Psikolojisi | Tarih: 2011-03-27 | Okunma: 4753 | Ekleyen: Serdal GÜR


  • Aile, bireyin ve toplumun fonksiyonlarında en temel öğedir. Aile, bireyin yaşamında çok önemli bir yer tutan beslenme, bakım, sevgi ihtiyacı, duygusal gelişim, psikolojik gelişim, eğitim, kültürel değerleri kazanma, sağlıklı zeka gelişimini sürdürme gibi temel ihtiyaçlarını karşıladığı birincil yer ve çevredir.


    Aile üyeleri arasındaki ilişkiler ve aile ortamı, psikososyal yönden gelişen bireyin en çok etkileşime uğradığı yerdir. Bu ilişkiler, bireyin kendine güvenmesini, kendine ve diğer bireylere sevgi duymasını, kimlik kazanmasını, kişilik gelişimini, sosyal beceriler geliştirmesini ve topluma adaptasyon sürecini olanaklı hale getirir.


    Aile birliğinde, aileyi oluşturan bireyler birbirinden etkilenir. Bu durumu aynı vücutta bulunan organlara benzetebiliriz. Her yönden etkileşim içerisinde, bir bütün olarak, aileyi yaşayan bir organizma saymak yanlış olmaz. Organların birindeki arıza, diğer organların ritmini, işleyişini ve fonksiyonelliğini etkiler.


    Ailede iletişim ve bununla beraber etkileşim en önemli konudur. İletişimin olmadığı Aile üyeleri içinde yetki paylaşımı vardır. Yetkiyi şu şekilde tanımlayabiliriz: Aile içindeki bir bireyin, diğer bir bireyin davranışını değiştirme gücüne sahip olmasıdır. Genelde aile içindeki ihtiyaçları (ailenin maddi ihtiyaçları, sağlık gereksinimleri, sosyal faaliyetler, sevgi gereksinimi, vb) karşılayan üyenin yetki gücü daha fazladır. Bu yetki gücü durumu, kültürel ve toplumsal değerlerinde etkisi altındadır.


    Aile fonksiyonelliğinde, sağlıklı aile için bir diğer önemli husus, aileyi oluşturan bireylerin aile adına verilen kararlara katılmasıdır. Bu durumda herkesin makul derecede, ihtiyaç ve isteklerine saygı gösterilmesi çok büyük önem taşır. Bu durum karşılıklı güven ortamının devamını sağlar.


    Aile içindeki bireylerin duygu ve düşüncelerini rahat bir şekilde ifade etmeleri ile ailenin sağlıklı fonksiyonları arasında çok büyük bir bağ olmasıdır. Sınırları kapalı, aileyi oluşturan bireylerin, duygu ve düşüncelerini rahat ifade etmemeleri ile herkesin kendi dünyasında yaşadığı bir aile yapısında ise bireylerde değişik sıkıntılar zamanla oluşmaya başlar. Bu sıkıntılar arasında, depresyon, endişe ve huzursuzluklar, düşmanlık duyguları, suçluluk hisleri gibi duygulara çok sık rastlanır. Sınırları açık ve herkesin rahatça kendini ifade edebildiği ailelerde ise bunun tam tersi olarak, iyi niyet, karşılıklı anlayış ve işbirliği, ortak düşünceler, birbiri için fedakarlık, birbirine karşı samimiyet ve sevgi, geleceğe güven ile bakma gibi durumlara rastlanır


    Ailede iletişim ve etkileşim bununla beraber etkileşim en önemli konudur. İletişimin olmadığı herhangi biz zaman yoktur. İki insan yan yana olduğunda , hiç konuşmamanın bile, bir anlamı vardır. Yanlış iletişim ve etkileşim durumu veya yetersiz iletişim durumu ailelerdeki sorunlara yol açan nedenlerin başında gelir. Aile bireyleri birbirleri ile sözlü yada jest ve mimikler ile anlaşırlar veya bu durumdaki aksama aileyi çok olumsuz etkiler.


    Ailedeki normal iletişim ve etkileşimi engelleyen faktörler:


    -Aileyi ve bireyleri ilgilendiren konular üzerinde, yüzeysel konuşma


    -Aşırı soru sorma, yersiz şüphe ve tereddütler


    -Yapay ilgi gösterme


    -Konuşma ve izah etme olmadan, karşı tarafın hareketlerini, düşüncelerini yorumlamaya ve tahmin etmeye çalışma


    -Geçmişteki üzücü ve tatsız olayların sık sık gündeme getirilmesi


    -Sorulan soruları cevapsız bırakma


    -Bireylere söz ile baskı kurmaya çalışma


    -Abartılı bir şekilde onaylama veya reddetme


    -Sık sık öneride bulunma veya kişisel düşünceleri kabule zorlama


    -Suçlama, eleştirme, olumsuz değerlendirmeler yapma


    -Emir verme, tehdit etme


    -Samimiyetten uzak kalma, yalan söyleme


    -Alay etme, küçük düşürmeye çalışma, fikirlere değer vermeme


    -Olayların olumsuz yönlerini çıkarmaya çalışma


    -Küçük hataları çok abartma


    -Fedakarlığı devamlı karşı taraftan bekleme


    -Ortak faaliyetlere gereken önemi vermeme


    -Karşıdakini ifade etme imkanı tanımama


    Bu şekilde iletişim ve etkileşim içinde bulunan aile yapısında bireyler arası iletişimde, karşıdaki kişiyi rahatsız etme, yüz kızartma, sert şekilde bakma, yüz buruşturma, konuşmama, yalan söyleme gibi durumların gözükmesi olağandır.


    Unutulmamalı ki yaşayan her fert; kendine özgü anlayışı, kişiliği, değer yapısı, entellektüel düzeyi, duygu ve düşünceleri, kimlik yapısı, yetişme tarzı, sosyokültürel statüsü ile yaşayan, hisseden, etkilenen biyopsikososyal bir bütündür. Bu durumda konuşulan her sözün, verilen her mesajın, her jest ve mimiğin iyi veya kötü manada karşıdaki kişide bir etki yaptığı kesindir.


    Aile üyeleri birbirinden aldıkları mesajlar ile kendilerini değerli veya değersiz, kendilerini güvende veya güvensiz hisseder. Bu durum onların psikososyal ve sosyokültürel konumlarını, işlevselliklerini ve ruhsal durumlarını etkiler. Sonuç olarak sağlıklı birey, sağlıklı ve bütünlüğü ile fonksiyonel aileyi oluşturacak, sağlıklı aile sağlıklı toplumu oluşturacaktır.


    Turkpdr


    Copyright © Turkpdr.com | 2010 | Bu sitede yer alan içerikler kaynak gösterilmeksizin kopyalanamaz ve yayınlanamaz    |   Bizimle Çalışmak ister misiniz?